Haberler
Dışişleri Bakanı’ndan Çumra Şeker’e Bayram Ziyareti
Davutoğlu; Konya Şeker de Türkiye Gibi, Sınır Tanımıyor Liderliği Hedefliyor


Konya Şeker’de bayram hareketli geçti. Kampanya dönemine denk gelen 9 günlük bayram süresince de hem Konya merkezdeki fabrikasında hem de Çumra Şeker’de aralıksız üretime devam eden Konya Şeker bayram ziyaretlerine de ev sahipliği yaptı. Bayramlaşma için bölgelerdeki tesislere gelen üreticileri ağırlayan Konya Şeker’i bu bayram Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyet de ziyaret etti. Kurban Bayramını Konya’da geçiren ve ilçe ilçe köy köy gezerek bayram ziyaretleri gerçekleştiren Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Çumra Şeker Entegre Tesislerinde Konya Şeker yöneticileri ve çalışanları ile de bayramlaştı. Bakan Davutoğlu’nun Çumra Şeker’e gerçekleştirdiği bayram ziyaretinde Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya Milletvekilleri Ayşe Türkmenoğlu, Mustafa Kabakçı, Konya Valisi Muammer Erol, İl Genel Meclisi Başkanı Ali Selvi ile bürokratlar, parti yöneticileri ve vatandaşlar yer aldı. Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk ile Konya Şeker yöneticileri tarafından Çumra Şeker’in girişinde karşılanan Bakan Davutoğlu ve Heyeti bayram süresince de üretime devam eden tesiste çalışanlarla tek tek bayramlaştı.

Bayramlaşmanın ardından sosyal tesislere geçen Bakan Davutoğlu ve heyeti Konya Şeker yöneticileri ve çalışanları ile sohbet etti. Sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen bayram sohbetinde bir konuşma yapan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, hem Sayın Davutoğlu’nun hem Konya milletvekillerinin hem de Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bütün yoğunluklarına rağmen Konya’ya ait, Konya Şeker’e ait, Konya çiftçisini ilgilendiren projeler, işler söz konusu olunca işi gücü bir kenara bırakıp önceliği Konya’nın işlerine verdiklerini belirterek “başta Sayın Bakanımız olmak üzere değerli vekillerimiz, Belediye Başkanımız bize her zaman, her ihtiyaç duyduğumuzda zaman ayırdılar. Biz Konya Şeker olarak kendilerinden hep samimi, içten, sıcak bir yaklaşım gördük. Nitekim bugün bayram ve Sayın Bakanımız ile heyeti o samimiyetlerini ve içtenliklerini bayram sevincini, coşkusunu paylaşarak bir kez daha gösterdiler. Sayın Bakanımızın vakti çok değerli, çok kıymetli. Dünya ile mücadele veriyorlar, dünyanın işi ile uğraşıyorlar. O yoğunluğun arasında hatırladılar, hatırlamakla da kalmayıp ziyaretleriyle bayram sevincimizi, coşkumuzu ve heyecanımızı katladılar. Bir kez daha kendilerini burada görmekten ve burada ağırlamaktan özellikle üreticiler adına çok ama çok memnun olduğumuzu söylemek istiyorum. Her zaman olduğu gibi bayramda da bizi yalnız bırakmadıkları için makamlarına ve heyetlerine teşekkür ediyorum. İşte geçtiğimiz günlerde ayçiçeğinde bir sıkıntı yaşandı.  Dünyanın her yanında fiyatlar dip yaptı ve biz de dünyayla, dünya piyasalarıyla entegre, o fiyatlara bağlı bir ülkeyiz.  Ve o günler dış politikada sıcak gelişmelerin yaşandığı hareketli günlerdi. Yani Sayın Bakanımıza belki günlerin yetmediği dönemdi, anlık gelişmeler karşısında ülkemizin anında tedbir geliştirmesi gereken bir dönemdi. O kargaşanın ve o yoğunluğun arasında biz Dışişleri Bakanlığında Sayın Bakanımla ayçiçeğini konuştuk.  İthal ayçiçeğine ton başına 40 dolara yakın ilave gümrük vergisi konması, dolayısıyla yerli ürünün fiyatının 80 TL’ye yakın artması o toplantıda Sayın Bakanımızın hemen harekete geçmesiyle sağlandı. Kangal’ın devir sürecinde potansiyel problemler problem safhasına ulaşmadan Sayın Bakanımızın desteğiyle aşıldı. Konya’nın geleceği açısından büyük kazanç olan hayvancılık ihtisas bölgesinin, enerji ihtisas bölgesinin tesisi Sayın Bakanımızın, Büyükşehir Belediye Başkanımızın, Değerli Konya Milletvekillerinin gayret ve koşturmasıyla oldu. Konya’ya bir tarım ve gıda üniversitesi kazandırmak için yürüdüğümüz yolda yanımızda en büyük dayanağımız bu değerli heyet oldu. İnşallah bizde onların daha büyük daha müreffeh, daha zengin, hızla kalkınan ve sanayileşen bir Konya için gösterdikleri bu gayrete, sahada yaptıklarımızla, yaptığımız yatırımlarla iş ve aş üreterek katkı vermeye devam edeceğiz bu birlik ve beraberlikle de dünyanın en güçlü en modern ülkesini inşallah hep beraber inşa edeceğiz. Ben Sayın Bakanımıza bir kez daha değerli heyeti ile birlikte ziyaretlerinden dolayı bütün üreticilerimiz ve Konya Şeker Ailesi adına bir kez daha şükran ve teşekkürlerimizi arz ediyor ve bu vesileyle kendilerini bir kez daha saygıyla selamlıyorum” dedi.



Bayram sohbetine katılan Konya Şeker çalışanları ve Konyalılara hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son 10 yılda hızla büyüdüğünü ve milli gelirini 4 misli arttırdığını vurgulayan Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin bu dönemde doğal kaynaklar keşfetmediğini, zengin petrol kaynakları bulmadığını, birileri gibi birilerinden milyarlarca dolar yardım almadığını ancak önemli bir şeyi keşfettiğini ve insanımızdaki cevheri değerlendirdiğini söyledi. Türkiye’nin son yıllarda yakaladığı siyasi istikrar sayesinde hızlı karar alabildiğini ve alınan kararları da hızla hayata geçirdiğini belirten Bakan Davutoğlu özetle şunları söyledi;

“90’lı yıllarda bir karar alabilmek için acaba kaç koalisyon üyesi parti ile müzakere etmek gerekirdi? Mesela organize hayvancılık bölgesini, 3 bakan arkadaşımız kafa kafaya vererek 10 dakikada çözdü. Bir koalisyon olsaydı bu iş acaba kaç yıl alırdı? Veya enerji ihtisas bölgesinin kararının alınması kaç yıl sürerdi? Bunlar hep bizim göz bebeğimiz gibi önem verdiğimiz projeler. Hiç bir şey siyasi istikrardan ve insan kaynağını harekete geçiren mekanizmalardan daha önemli değildir.

Ben bakan olduğum gün arkadaşlarıma verdiğim talimat şu olmuştu. Biz çok uzun yıllar kaybetmiş bir ülkeyiz. Bu kayıpları telafi etmemiz için 24 saat çalışacağız. Ha 24 saat yetmiyor bana derseniz 25 saati bulacaksınız. Bir haftada 7 gün yetmiyor diyorsanız 8’inci günü bulacaksınız, ama tatil diye bir kavram yok. Bu bilince sahip olduğunuzda, insani kaynağı harekete geçirdiğinizde büyük mesafeler alıyorsunuz. Konya Şeker, bizim felsefemizin en güzel örneklerinden birini teşkil ediyor. Bir alanda başladı ama yavaş yavaş o alanın yan alanlarına girmeye başladı. Sonra o yan alanlar enerjiden diğer sektörlere ana sektöre dönüştü. Şimdi gözlerimizin önündeki ürünlerin çoğu bu tesisin ürünleri. Çumra’nın, Konya’nın bereketli topraklarının ürünleri. Konya Şeker, Çumra ölçeğini, Konya ölçeğini geçti şimdi Sivas’ta. O gün çok büyük gurur duydum ve ifadede ettim. Özelleştirme demek insanımıza güven demektir ve bunu Türkiye ölçeğinde gerçekleştiren önemli bir firmanın büyük bir firmanın Konyalı olması, büyük bir gurur kaynağı bizim için. Tabi ki ülkemizin her vilayetinin başarısı ile övünürüz. Her bir şehrin felsefesi, ruhu, milletimizle özdeşleştiği bir geçmişi vardır. Konya’mız da bu anlamda bizim milletimizin ruh damarlarının şekillendiği yerdir. Buralar çoraklaşırsa bu damar körleşirse milletin ayakta durma durumu körleşir. Onun için her vilayetimiz gibi Konya ayağa kalkacak, güçlenecek daha ileri hamlelere hazır hale gelecek.



Benim Konya Şeker’de takdir ettiğim husus ki aslında dış politikada ve siyasette de bunu uyguluyoruz. Sınır tanımamak. Bize hep son dönemlerde yöneltilen eleştirilerin arkasına bakın, şu söyleniyor; niye bu kadar iddialı oluyoruz? Niye bu ölçekle yetinmiyoruz? Niye Afrika’larda koşturuyoruz? Biraz yavaşlasak, biraz dursak. Aslında bu şu demektir. Haddinizi bilin, kenara çekilin, temponuzu düşürün. Hani bu Türkler çok oluyor diye sembolize edilen şey. Bizim bu kadar hızlı koşma azmimiz bu topraklardan geliyor. Bu kadar hızlı koşma kararlılığımızda geçmişte kaybettiğimiz yılların telafisi telaşından, aceleciliğinden geliyor. Biz ne kadar hızlı koşarsak kaybettiğimiz zamanı o kadar hızlı telafi edeceğiz. Daha büyük ufuklara doğru yol alacağız. Benim her Konya Şeker’e geldiğimde hoşuma giden, beni heyecanlandıran şey dünyada 1 numara olma iddiası. Türk Hava Yolları mesela beni her gittiğim yerde heyecanlandırıyor. Her gittiğim yerde Türk Hava Yolları’nın müzakeresini bizzat yapıyorum. Panama Dışişleri Bakanı ile konuşurken orada uçuş haklarını almak için müzakere ediyorum. Çünkü o da bir Türk şirketi ve aynı Konya Şeker gibi o da sınır tanımıyor. Ben dünya birincisi olacağım diyor. Türkiye birincisi değil, bölge birincisi değil, illa dünya birincisi. Türkiye eskiden balkanlarda yarışlarda sonuncu olduğunda balkan beşincisi derdik, 5 ülke arasında 5’ncilik sanki büyük bir başarıymış gibi. Şimdi Avrupa’da birinci, dünyada birinci olmaya bizim yürümemiz lazım. Bu yolda yürüyen herkes kıymetlidir.

Alnının terini silen bir işçi ile benim aramda, sayın başbakanımızla arasında hiçbir fark yoktur. O alnının terindeki her zerre damla, bizim dünyayı dolaşırken döktüğümüz terle aynıdır. Onun için aynı yolun yolcularıyız. Rabbim kimimize biraz farklı alanlarda bazı imkânlar açmış diğerimize farklı veballer, sorumluluklar yüklemiş ama hepimiz bir bedenin uzuvları gibi birbirimizi hissederek, birbirimizle temas ederek yürümek durumundayız.

Konya ile ilgili meselelerin her zaman önceliği vardır. Konya Şeker’in birçok projesi bana büyük heyecan verdi. Başta Gıda ve Tarım Üniversitesi. Mütevelli heyeti ile oturduk, bir akademisyen olarak da ilgimi çektiği için 2-3 saate yakın görüşlerimi paylaştım. İnşallah bu üniversite sadece teknik, mekanik bir üniversite olmayacak. Teknolojik boyutu yüksek olacak ama bir taraftan da bu işin felsefesini, bu topraklarda sarıçiçeğe bakan Yunus’un felsefesini yansıtacak. Bizden olacak. Bizim olacak, bizi yansıtacak. Özellikle tohum bizim için stratejik bir meseledir. Aslında hem stratejik hem felsefidir. Stratejiktir çünkü tohumu kaybettiğinizde üretimin esasını kaybedersiniz. Felsefidir çünkü her şey tohumla başlar. Yani bir medeniyetin de tohumu vardır, bir ağacın da, bir çiçeğin de tohumu vardır. Tohum felsefesini kaybetmiş bir millet ayakta durmaz. Dolayısı ile baktığımız her yere Yunus Emre gibi, Hazreti Mevlana gibi bakacağız. Bu yaptığımız üretim faaliyetlerinin hepsini bir dünya görüşünün fiziki alana tecessüm etmiş şekli olarak göreceğiz. Bunu ben Konya Şeker’de görmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Konya Şeker’de çok kısa sürede kat edilen mesafe olağanüstü boyutta bir mesafedir. Recep Bey’e ve bütün ekibine Konya Şeker’i bu şekilde ayağa kaldıran emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyorum ve tekrar ifade etmek istiyorum her projenizde yanınızdayız. Eskiden hani kooperatifler denildi mi rutin bir tembellik akla gelirdi. Ama elhamdülillah Konya Şeker’de öyle bir araya gelinilmiş ki bizim ahilik bilinci buraya yansımış.60 binler birleşti mi neler yapılmaz, nelere kadir olunmaz. Bunu daha da büyüttüğümüzde inşallah 75 milyon el birleştiğinde işte o zaman Çobanyıldızı yükselmeye ve dünyayı aydınlatmaya devam edecek.”